28 Aralık 2016 Çarşamba

AKP Anayasa Teklifi Düşünceler 1

AKP nin Anayasa Değişiklik teklifini önce nedir ne değildir diye okuyayım dedim. Okudum bir şey anlayamadım. Çünkü var olan Anayasaya atıfta bulunarak bunu çıkarttım, bunun kenar yazısını iptal ettim, buraya bu kelimeyi ekledim gibi sözlerle doluydu ve halada öyle. Oysa ki yeni anayasa diye yola çıkan iktidar o maddeyi tekrar yeniden yazar, herkesin her kesimin anlayabileceği hale sokardı. Pek anlaşılması istenmemiş anlaşılan. Ancak inadı, inat olan ben Anayasa ile, teklifi bir araya getirip tek tek nerede ne yapılmak isteniyor, niçin yapılmak isteniyor anlamaya çalıştım. Bu anlama çalışmalarım sürerken Anayasa Komisyonu çalışmalarını ve Milletvekillerinin tutum ve davranışlarını da gözlemleme imkanımda oldu. Şimdi konu ile ilgili ne anladığımı sizlere anlatmak isterim. Çünkü bilgi paylaştıkça çoğalır. Hazmı kolay olsun diye gerekçelerden başladım. Bir daha ki bölümde içeriğine de gireceğim.
Anayasa Teklifinin genel gerekçesinde “Anayasalar toplum tarafından devleti hukukla sınırlamak için hazırlanan metinlerdir. Ancak Türkiye’de tam tersi bir anlayışla anayasalar hazırlanmıştır” denmektedir. Bu gerekçeyi yazanın hukuk ve devlet anlayışının olmadığı aşikardır. Doğru tanım: Toplumdan devleti yönetmek için vekalet alan “siyasi iktidar gücünün” demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine, hukukun üstünlüğüne  zarar vermemesi için sınırlandırılan metinlerdir. Yani anaysa hazırlamaktaki amaç devlet dediğimiz soyut varlığı sınırlamak değil, devlet gücünü kullanan iktidarı insan haklarına, demokrasiye, hukuka uygun davranmasını sağlamaktır.
Devlet üç adet erk den oluşur. Bunlar Yasama, Yürütme ve Yargı. Bu erkler arasındaki ayrım üstünlük sıralaması olmayıp, anayasa ve kanunlar çerçevesinde yetki paylaşımdan ibarettir. Bu erklerden Yasama Yetkisini elinde bulunduran TBMM de denetim yetkisi olmazsa olmaz yetkilerdendir. Çünkü kıt kaynakların nereye nasıl harcanacağı, anlaşmazlıkların nasıl çözümleneceğini belirleyen idare olan TBMM belirlemiş olduğu ilkelerin dışına çıkılıp çıkılmadığı, kıt kaynakların verimli ve doğru kullanıp kullanmadığını denetlemeyecekse istediği kadar yasal düzenleme yapsa ne olur? Teklifin 6’ncı maddesinin gerekçesinde  “Yasamanın yürütmeyi denetlemesi yasamanın görev ve yetkileri arasından çıkarılmaktadır” denerek TBMM nin yetkilerini artırdık diye yapılan propagandanın gerçeği yansıtmadığı, tam tersine TBMM nin yetkileri daraltıldığı görülmektedir. Böylelikle yürütme organına DENETİMSİZ büyük bir alan açılmıştır. Niçin Vekil seçeceğiz? Kanun yapsın uygulanmazsa, uygulanmasın. Bütçe yapsın, denetlemesin ve denetlenmesin. Siz evinizin aylık ekonomisini yaparken hanım şu parayı bakkala ver, şu ev sahibinin, şu çocukların parası diye parayı ayırıyorsunuz. Eşinize veriyorsunuz. Eşiniz de ev sahibine parayı vermiyor, çocuklara para vermiyor, bakkala para vermiyor, kuaföre gidip saçını başını yaptırıyor, pazara gidip üstüne başına bir şeyler alıyor akşam olunca hanım paraları ne yaptın diye soramıyorsun, bakkala gidip borcunu ödeyip ödemediğini de kontrol edemiyorsun. Gün geliyor o bakkal amca evine hacze geliyor.

Sonuç olarak Teklif metindeki gerekçe ( Yasanın Ruhu ) siyasi iktidara DENETİMSİZ, YETKİLER VERMEK İÇİN TASARLANMIŞTIR.