AKP nin Anayasa Değişiklik teklifini önce nedir ne
değildir diye okuyayım dedim. Okudum bir şey anlayamadım. Çünkü var olan Anayasaya
atıfta bulunarak bunu çıkarttım, bunun kenar yazısını iptal ettim, buraya bu
kelimeyi ekledim gibi sözlerle doluydu ve halada öyle. Oysa ki yeni anayasa
diye yola çıkan iktidar o maddeyi tekrar yeniden yazar, herkesin her kesimin anlayabileceği
hale sokardı. Pek anlaşılması istenmemiş anlaşılan. Ancak inadı, inat olan ben
Anayasa ile, teklifi bir araya getirip tek tek nerede ne yapılmak isteniyor,
niçin yapılmak isteniyor anlamaya çalıştım. Bu anlama çalışmalarım sürerken
Anayasa Komisyonu çalışmalarını ve Milletvekillerinin tutum ve davranışlarını da
gözlemleme imkanımda oldu. Şimdi konu ile ilgili ne anladığımı sizlere anlatmak
isterim. Çünkü bilgi paylaştıkça çoğalır. Hazmı kolay olsun diye gerekçelerden
başladım. Bir daha ki bölümde içeriğine de gireceğim.
Anayasa Teklifinin genel gerekçesinde “Anayasalar toplum tarafından devleti hukukla sınırlamak için
hazırlanan metinlerdir. Ancak Türkiye’de tam tersi bir anlayışla anayasalar
hazırlanmıştır” denmektedir. Bu gerekçeyi yazanın hukuk ve devlet anlayışının olmadığı
aşikardır. Doğru tanım: Toplumdan devleti yönetmek
için vekalet alan “siyasi iktidar gücünün” demokrasiye, insan hak ve
özgürlüklerine, hukukun üstünlüğüne zarar
vermemesi için sınırlandırılan metinlerdir. Yani anaysa hazırlamaktaki amaç devlet
dediğimiz soyut varlığı sınırlamak değil, devlet gücünü kullanan iktidarı insan
haklarına, demokrasiye, hukuka uygun davranmasını sağlamaktır.
Devlet üç adet
erk den oluşur. Bunlar Yasama, Yürütme ve Yargı. Bu erkler arasındaki ayrım
üstünlük sıralaması olmayıp, anayasa ve kanunlar çerçevesinde yetki paylaşımdan
ibarettir. Bu erklerden Yasama Yetkisini elinde bulunduran TBMM de denetim
yetkisi olmazsa olmaz yetkilerdendir. Çünkü kıt kaynakların nereye nasıl
harcanacağı, anlaşmazlıkların nasıl çözümleneceğini belirleyen idare olan TBMM
belirlemiş olduğu ilkelerin dışına çıkılıp çıkılmadığı, kıt kaynakların verimli
ve doğru kullanıp kullanmadığını denetlemeyecekse istediği kadar yasal düzenleme
yapsa ne olur? Teklifin 6’ncı
maddesinin gerekçesinde “Yasamanın yürütmeyi
denetlemesi yasamanın görev ve yetkileri arasından çıkarılmaktadır” denerek TBMM nin yetkilerini artırdık diye yapılan propagandanın gerçeği
yansıtmadığı, tam tersine TBMM nin yetkileri daraltıldığı görülmektedir. Böylelikle yürütme organına
DENETİMSİZ büyük bir alan açılmıştır. Niçin Vekil seçeceğiz? Kanun yapsın uygulanmazsa, uygulanmasın. Bütçe
yapsın, denetlemesin ve denetlenmesin. Siz evinizin aylık ekonomisini yaparken
hanım şu parayı bakkala ver, şu ev sahibinin, şu çocukların parası diye parayı
ayırıyorsunuz. Eşinize veriyorsunuz. Eşiniz de ev sahibine parayı vermiyor,
çocuklara para vermiyor, bakkala para vermiyor, kuaföre gidip saçını başını
yaptırıyor, pazara gidip üstüne başına bir şeyler alıyor akşam olunca hanım
paraları ne yaptın diye soramıyorsun, bakkala gidip borcunu ödeyip ödemediğini
de kontrol edemiyorsun. Gün geliyor o bakkal amca evine hacze geliyor.
Sonuç olarak
Teklif metindeki gerekçe ( Yasanın Ruhu ) siyasi iktidara DENETİMSİZ,
YETKİLER VERMEK İÇİN TASARLANMIŞTIR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder